Nöropsikoloji 101

Nöropsikolojye giriş niteliğinde bir araştırma yazısı

Giriş

Teoride Psikolojiye hoş geldiniz. Bu yazımda psikolojinin alt alanlarından biri olan nöropsikoloji hakkında bilgi vereceğim. Nöropsikoloji üzerine bir araştırma yazısı yazmak planlarım arasındaydı. Ancak konu üzerine araştırma yapacak zaman bulamıyordum. PsikalPark‘ın düzenlemiş olduğu “Nöropsikoloji Günü” etkinliğine katılmıştım. Prof. Dr. Öget Öktem, Uzm. Psk. Simay Bayatlı, Dr. Serra Şandor ve Dr. Duru Gün Özkan’ın olduğu etkinlik de bu yazıyı yazmam konusunda bana ilham oldu. Yazının nöropsikolojiye bir giriş niteliğinde olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla konuya derinlemesine bir bakış sağlamayacaktır. Yine de nöropsikoloji için giriş niteliğinde değerlendirilebilir.

Nöropsikoloji nedir, çalışma konuları ve çalışma alanları nelerdir, sorularına cevap bulacaksınız. Araştırma yazımın konusunu ilginç bulan, konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen okurlar yazının sonunda yer alan önerilen kaynaklar kısmından yararlanabilir. Sinir sistemi ile ilişkili olan kavramları nöropsikoloji hakkında yazarken kullanmak kaçınılmazdır. Ancak bu başlık altında değerlendirilebilecek kavramların anlamlarının notlar kısmında açıklamış bulunmaktayım. Metinde kelimelerin üzerinde sayılar mevcut. Her sayının notlar kısmında bir karşılığı bulunmaktadır. Eş zamanlı olarak notları okumanızı tavsiye ederim. Çünkü konuyu anlamanız açısından yararlı olacağını düşünüyorum. Sizleri yazıyla baş başa bırakıyor ve iyi okumalar diliyorum.

Nöropsikoloji Nedir?

Nöropsikoloji, psikoloji içerisinde birincil olarak nörodavranışsal1 işlevselliğe odaklanan bir alandır (Goodwin, 1989). Beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışır. Beynin hangi aktivitesinin gözlemlenebilir davranış yoluyla ifade edildiğini açıklama girişimidir. Eş zamanlı olarak çeşitli fonksiyonları gerçekleştiren beynin bunu nasıl yaptığı modern bilimin yüzleştiği en heyecan verici problemlerden biridir (Beaumont, 2008). Nöroloji, psikoloji, nöroanatomi, nörofizyoloji, nörofarmakoloji ve nörokimya gibi birçok disiplinin birleştiği bir disiplini temsil etmektedir (Benton, 2000).

Nöropsikolojide Çeşitli Yaklaşımlar

Beynin ve davranışın nasıl ilişkili olduğunu açıklamaya çalışan nöropsikolojide tarihsel çerçevede bakıldığında toplamda üç teori mevcuttur. Kolb ve Whishaw (2015) bu üç teoriyi şu şekilde tanımlamışlarıdır:

Aristoteles, Mentalism: Madde olmayan psyche2 insan düşüncelerinden, algılarından, duygularından ve hayal etme, düşünce, istek, zevk, acı, hafıza ve neden gibi süreçlerden sorumludur. Aristoteles’in görüşünde psyche bedenden bağımsızdır. Psyche kelimesi İngilizceye çevrildiğinde “mind”(zihin) şeklini almıştır. Mentalism3 günümüzde duyum, dikkat gibi kavramlarla modern nöropsikolojiyi etkilemeye devam etmektedir.

Descartes, Dualizm: Descartes için zihin ve beden birbirinden ayrıdır ancak birbiriyle etkileşime girebilir. Beden makinelere benzer ilkelere çalışmaktadır. Zihin ise bu makinenin yapacağı hareketlere karar verir. Zihnin ve bedenin nedensellik ilişkisine dayalı şekilde etkileşime geçtiğini iddia eden düalistler bunun nasıl olduğunu açıklayamaz (Daha detaylı bilgi için Descartes hakkındaki yazımı okuyabilirsiniz).

Darwin, Materyalizm: Materyalizmin4 kökeni iki İngiliz natüralist Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace’in evrimsel teorilerine dayamaktadır. Rasyonel davranışın, tamamen sinir sisteminin çalışmalarıyla açıklanabileceğini iddia etmektedir. Maddesel olmayan bir zihne atıfta bulunmaya gerek olmadığını savunur.

Modern yaklaşımlar materyalisttiktir ve beyin-davranış ilişkisini incelerken bilimsel yöntem kullanılmaktadır. Günümüzde nörobilimciler “zihin” kelimesini kullanırken beynin kolektif işlevlerini kısaca ifade etmek için kullanmaktadır (Kolb & Whisdaw, 2015).

Nöropsikolojinin Tarihi

Anatomist olan Thomas Willis “nöroloji” kelimesini ilk kez “Cerebri Anatome”adlı kitabında kullanmıştır. “Nöropsikoloji” kelimesinin ise tarihsel olarak ilk üç kullanımı şu şekildedir:

  1. Willam Osler 1913 yılında John Hopkins Üniversitesi Phipps Psikiyatri Kliniğinde eğitimle ilgili yayımlanmış konuşmasında kullanmıştı. Osler bu kelimeyi öğrencilerin sözde mental rahatsızlıklarla ilgilenen özel kurslar alabilmeleri kapsamında kullandı. Ancak bu kelimeyi tanımlamak için zaman harcamadı.
  2. Kurt Goldstein, 1934 yılında yayımlanan “Der Aufbau des Organismus”(A Holistic Approach to Biology Derived from Pathological Data in Man) kitabında kullandı. Kavramı beyin hasarından acı çeken bireylerdeki anormal düşünce sürecini anlatırken kullanmıştı.
  3. Karl Lashley kavramı beyin hasarı ve davranış kapsamında Boston Psikiyatri ve Nöroloji Topluluğundan önce 1936’da sunumunda kullandı (Finger, 1994).

Finger (1994) nöropsikolojinin tarihini kişiler üzerinden özetlemiştir. Aristoteles duyusal ve bilişsel fonksiyonların kalp tarafından kontrol edildiğini iddia ediyordu. Demokritos ve Platon, onun aksine rasyonel fonksiyonların kalbe değil de başa ait olduğuna inanıyordu. Galen beynin ön kısmının duyusal izlenimleri alırken serebellar bölgenin motor fonksiyonlardan sorumlu olduğunu iddia ediyordu. Zihni, beynin kendisiyle bizzat ilişkilendiriyordu. Emesia Piskoposu Nemesius duyusal alımı ve görsel oluşumunu iki lateral ventrikülle5; mantığı orta ventrikülle; hafızayı ise en arka ventrikülle ilişkilendiriyordu.

Thomas Willis’in klinik materyali, mevcut teorileri ve karşılaştırmalı anatomiyi esas alarak beyni işlevsel bölümlere ayırması beynin fizyolojisi hakkındaki mevcut düşünce tarzını ciddi ölçüde değiştirmiştir. Julien Jean César Legalois 1812’de tavşanlar üzerinde yaptığı lezyonların6 temeli üzerine çalışmada solunumu medullanın küçük bir bölümü ile ilişkilendirmeyi başardı. Böylece beyin yapısı içerisinde lokalizasyonun7 kabul edilmiş bir örneği sağlanmış oldu. Franz Joseph Gall’ın frenoloji teorisi serebrumun farklı bölümlerinin farklı zihinsel becerilere hizmet ettiğini iddia etti.

Jean-Baptiste Bouillaud büyük sayıda vakayı inceledikten sonra her iki hemisferde de konuşma alanı olduğunu öne sürmüştür. 1865 yılında Broca yeni bir araştırma yayınladı ve sol hemisferin konuşma için özel olduğunu iddia etti. 1870 yılında Eduard Hitzig ve Gustav Fritsch köpek üzerine elektrik uyaranı kullanarak motor korteksi tanımladı (Finger, 1994). 1861-1875 yıllarının yanı sıra modern dönem de çok hızlı gelişmelere sahne olmuştur. Magnetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi, pozitron emisyon tomografisi gibi yeni nörotanılama tekniklerinin ortaya çıkması beyindeki yapısal ve işlevsel bozuklukların anlaşılmasında geçmişe göre daha anlaşılır ve kesin bilgi sağlamıştır (Benton, 2000).

Nöropsikolojide Yöntemler

Nöropsikolojide kullanılan yöntemler ve tanımları aşağıdaki şekildedir:

Functional Magnetic Resonance Imaging (fMRI): Kognitif8 aktivasyonu lokalize etmek için kullanılan magnetik rezonans görüntüleme formlarından biridir. Bunu beyin aktivitesi ve kan özelliği arasındaki korelasyona dayalı beyne giden kan akışındaki yerel değişikliklerle ilişkiyi esas alarak yapar (APA, 2007a).

Electroencephalography (EEG): Kafa derisinin çeşitli yerlerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beynin elektriksel aktivitesini arttıran ve kaydeden cihazla beyin dalgalarını çalışmada kullanılan bir yöntemdir (APA, 2007b).

Transcranial Magnetic Stimulation (TMS): Beynin başın çevresine yerleştirilen bobin tellerindeki magnetik alandaki değişiklerden kaynaklanan lokalize edilmiş elektrik uyarımı. Parametrelere bağlı olarak bölgede işleyişi bozabilir veya kısa süre içinde yanıt verebilir (APA, 2007c).

Jeeves ve Baumgartner (1986) nöropsikolojide hangi yöntem olursa olsun bu yöntemlerin gelişmesine ve sınıflandırılmasına bağlı olarak en az üç hedef tanımlanabileceğini öne sürmüştür.

  • Kognitif veya davranışsal zarara neden olan lezyonun lokalizasyonu konusunda yardımcı olmak.
  • Bu tür bir hasardan takip etmesi beklenebilecek olası iyileşme modeli hakkında bir şeyler söylemek ve hastanın artık becerilerinden yararlanmak için yararlı olabilecek desteği belirtmek.
  • Nöropsikoloğun araştırma görevi konusunda yardımcı olmak.

Nöropsikolojide İki Alt Alan

Deneysel Nöropsikoloji

Deneysel nöropsikoloji, beyin aktivitesinin nasıl insan davranışına neden olduğuna odaklanan bir alandır. Davranış bozukluklarının örüntülerini nöral bileşenler çerçevesindeki nasıl açıklanabileceğini de soruları arasındadır. Deneysel nöropsikoloji “kognitif nöropsikoloji” veya daha yaygın şekliyle “kognitif nörobilim” olarak da bilinmektedir (Elias, & Saucier, 2014).

Klinik Nöropsikoloji

Nöropsikoloğun temel görevi her hastanın beyin-davranış etkileşimi karşısında bir anlayış geliştirmektir. Psikiyatri, nöroloji ve diğer tıp alanlarındaki meşgul uzmanlar fazladan testin hastanın probleminin doğasını açıklığa kavuşturacaklarını düşündükleri zaman nöropsikologlara danışırlar. Nöropsikolojide söz konusu değerlendirme olduğunda iki ekol söz konusudur. Kapsamlı ekol hastayı tam nörolojik teste tabii tuttuktan sonra verileri farklı tanı ve literatürle ilişkilendirir. Hipoteze dayalı ekol ise nörolojik değerlendirmenin büyük ölçüde literatür tarafından yönlendirildiği ve değerlendirmenin çalışma teşhisini en keskin şekilde destekleyecek veya çürütecek belirli bileşenlerine odaklanır (Rae-Grant & Parsons, 2014).

Notlar

1 Merriam-Webster Dictionary’e göre “Sinir sisteminin faaliyeti ve davranış arasındaki ilişkiliyle ilgili veya ilişkili.” anlamındadır.

2 Cambridge Dictionary’e göre “Ruh, zihin, bir kişinin veya grubun en derin düşünceleri, duyguları ve inançları.” anlamındadır.

3 “Zihinsel fenomenlerin fizyolojik veya fiziksel fenomenlere indirgenemeyeceğini savunan görüş” tanımı APA Dictionary of Psychology’de yapılmıştır.

4 Prof Dr Sinel Karakaş Sözlüğüne göre materyalizm “Zihin-beden (beyin) sorunu bakımından monizm yanlısı olan bu sava göre ortada tek varlık vardır ve bu da beden (beyin)’dir. Bu sava göre her şey somut maddeden meydana gelir ve fizik yasalarına tabidir. Zihin de biyolojik yapının kendisi veya sonucudur. Bu görüş açısı, bilişsel nörobilim alanının etkinlik kazanmasına kadar olan dönemde, genelde biyoloji bilimleri (örn., tıp) tarafından savunulmuştur.” Şeklinde ifade edilmiştir.

5“Ventrikül” kelimesi Merriam-Webster Dictionary‘e göre “Herhangi bir beden bölümündeki veya organdaki boşluk.” anlamına gelmektedir.

6Cambridge Dictionary‘e göre “Kişinin bedenindeki/bedeni içerisindeki organdaki zarar/hasar/yara.” anlamındadır.

7 “Lokalizasyon” kelimesi Oxford Learner’s Dictionaries içerisinde yer alan ikinci anlamına karşılık gelecek şekilde kullanılmıştır: “Bir şeyin tam olarak nerede olduğunu bulma süreci veya eylemi.”

8Merriam-Webster Dictionary‘e göre “Bilinçli zihinsel aktivite hakkında/onunla ilişkili/onu kapsayan.” anlamındadır.

Önerilen Kaynaklar

  1. YouTube içerisinde University of California Television(UCTV) kanalının Clinical Neuropsychology 101 başlıklı videosu klinik nöropsikoloji alanını merak eden okurlar için giriş niteliğinde bir video olacaktır. Videoda nöropsikolog Talin Babikian klinik nöropsikoloji hakkında ders niteliğinde bir sunumu esas olarak konuyu anlatmaktadır. Tek dil seçeneği İngilizcedir.
  2. American Psychology Association’ın akademik nöropsikoloji dergisinin erişimi ücretsiz makalelerine buradan ulaşabilirsiniz.
  3. David Eagleman’ın Türkçeye “Incognito – Beynin Gizli Hayatı” olarak çevrilen kitabı nöroloji alanını yakından tanımak isteyen okurlar tarafından tercih edilebilir. Genel anlamda nörobilimde kapsamlı okumalar yapmak istiyorsanız David Eagleman’ın diğer kitaplarını da okuyabilirsiniz.

Kaynakça

American Psychologlical Association. (2007a). Functional magnetic resonance imaging (fMRI; functional MRI). In APA Dictionary of Psychology. (2nd ed., p. 442)

American Psychologlical Association. (2007b). Electroencephalography (EEG). In APA Dictionary of Psychology. (2nd ed., p. 358)

American Psychologlical Association. (2007c). Transcranial magnetic stimulation (TMS). In APA Dictionary of Psychology. (2nd ed., p. 1100)

Beaumont, J. G. (Ed.). (2008). Introduction to neuropsychology (2nd ed.). The Guilford Press.

Benton, A. (2000). Exploring the history of neuropsychology selected papers. Oxford University Press

Elias, L., & Saucier, D. (2014). Neuropsychology: Pearson new international edition: Clinical and experimental foundations. (1st ed.). Pearson.

Finger, S. (1994). History of neuropsychology. In D. W. Zaidel (Ed.), Neuropsychology (pp. 1–28). Academic Press. https://doi.org/10.1016/B978-0-08-092668-1.50007-7

Goodwin, D. M. (1989). Neuropsychology. In A dictionary of neuropsychology. (1st. ed., p. 168).

Jeeves, M. A., & Baumgartner, G. (1986). Editorial: Methods of investiagation in neuropsychology. In M. A. Jeeves & G. Baumgartner (Eds.), Methods in neuropsychology (1st ed., pp. 1-4). Pergamon Press. https://doi.org/10.1016/C2009-0-00766-1

Kolb, B. & Whishaw, I. Q. (2015). Fundamentals of human neuropsychology. (7th ed.). Worth Publishers. (1996). Rae-Grant, A. & Parsons, M. W. (2014). Neuropsychology in the clinical setting: Conceptual and practical issues. In A. Rae-Grant & M. W. Parsons (Eds.), Clinical neuropsychology: A pocket handbook for assessment (3rd ed., pp. 9-30). American Psychological Association. http://dx.doi.org/10.1037/14339-001